KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve heyetini kabul etti

(ANKARA) – KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü dolayısıyla KKTC’de bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Parti heyetini kabul etti.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü dolayısıyla Lefkoşa’yı ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve heyetini kabul etti. Dervişoğlu’nun heyetinde Adana Milletvekili, Türk Dünyası ve Yurtdışı Teşkilatlandırma Başkanı Ayyüce Türkeş Taş, Uluslararası İlişklier Başkanı Ahmet Kamil Erozan, İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı, Edirne Milletvekili Mehmet Akalın ve İYİ Parti KKTC Temsilcisi Cihangir Bütün yer aldı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın konuya ilişkin resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, Tatar’ın İYİ Parti heyetini Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü kutlamaları dolayısıyla KKTC’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirttiği ve Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan çok sayıda misafirin coşkulu kutlamalara katılması dolayısıyla duyduğu mutluluğu ifade ettiği aktarıldı.

Güney Kıbrıs ve Avrupa Birliği’nin (AB) federal temelde bir anlaşma için ortaya koyduğu zorlamalarına rağmen federal temelde görüşmelerin artık geride kaldığını tüm dünyaya ifade ettiklerini belirten Tatar, Güney Kıbrıs’ın tek taraflı olarak AB’ye üye yapılması ile Kıbrıs Türklerine büyük haksızlık yapıldığını, izolasyonların kaldırılacağı sözünün ise üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen tutulmadığını kaydetti. Tatar ayrıca, Kıbrıs Türk halkının baskılara uğratılarak çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir yapıda Türkiye Cumhuriyeti’nin Ada’dan çekilmesinin hedeflendiğini belirtti ve oynanan bu oyunlara izin verilmeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar devamında şunları kaydetti:

“İki devletli siyasetin temelinde bir antlaşmada kuzeydeki Türk devleti antlaşmanın bir parçası olacaktır. Türk askerinin varlığının devamı hem Kıbrıs Türklerine hem de Rumlara fayda sağlamaktadır. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur. Biz kendi müktesep haklarımızı korumaya çalışıyoruz. Tarihi mücadeleden ve özden gelen haklarımız uluslararası anlaşmalardan kaynaklanmaktadır. Buna herkesin saygı duyması gerekmektedir. Akdeniz’de bir serhat bekçisi olarak Türk dünyasının hak ve hukukunu korumakla varlığımızı sürdürmekteyiz. Anavatan Türkiye ile her konuda uyum içerisinde hareket etmek bizi güçlü kılacaktır.”